KPSS Türkçe Deneme Sınavı 3
KPSS Türkçe Deneme Sınavı 3
KPSS Türkçe Deneme Sınavı 3 adlı sınavı tamamladınız.
Bu sınavda %%TOTAL%% sorudan,
Doğru cevap sayınız: %%SCORE%%
Yanlış cevap sayınız: %%WRONG_ANSWERS%%
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Soru 1 |
27. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Aylin sarı, kırmızı, turuncu ve mavi renkteki dört kutuya bu kutularla aynı renklere sahip dört bilyeyi kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde yerleştirmiştir. Daha sonra Mert, Aylin’in yerleştirdiği bilyelerin yerlerini yine kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde değiştirmiştir. Bu yer değişimi ile ilgili aşağıdaki bilgi veriliyor.
• Mert, kırmızı bilyenin bulunduğu kutuya mavi bilyeyi, turuncu bilyenin bulunduğu kutuya sarı bilyeyi, mavi bilyenin bulunduğu kutuya turuncu bilyeyi ve sarı bilyenin bulunduğu kutuya kırmızı bilyeyi koymuştur.
I. Mavi
II. Turuncu
III. Sarı
Yukarıdaki renklere sahip bilyelerden hangileri kırmızı kutuda kesinlikle bulunmuştur?
A | I ve III |
B | Yalnız I |
C | Yalnız III |
D | Yalnız II |
E | II ve III |
Soru 2 |
21. - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Felsefecilerin yani filozofların yazdıkları kitaplar, salt felsefi görüş ve düşünceleri açıklayan kitaplar olarak karşımıza çıkmaz. (II) Filozoflar kitaplarını oluştururken genellikle toplum üzerinde nasıl bir etki kuracağını ve bu etkiyi sağlamanın yollarını arar. (III) Okurların zihinlerine aktarmaya çalıştığı düşünceleri en uygun biçimde ve en etkili hangi sözcüklerle ifade edebileceğinin peşine düşer ve dilden ustaca faydalanmaya çalışır. (IV) Dolayısıyla filozofların bir şair ya da yazar yönleri bulunmaktadır. (V) Çünkü onlarda eserlerinin yaratım sürecinde şair ve yazarlar gibi sancılar çeker.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A | Felsefi eserlerde toplumsal hayatın özelliklerine rastlanabileceği |
B | Her düşünürün kendine has bir düşünce ve yaklaşıma sahip olduğu |
C | Bir filozofun, yapıtlarında eleştirel bir tutum takınması gerektiği |
D | Felsefi eserlerin aynı zamanda sanatsal bir nitelik taşıdıkları |
E | Filozofların eserlerinde insanlığın sorunlarını dile getirdikleri |
Soru 3 |
Millî Mücadele’nin (I) kilometre taşlarından biri ve Kastamonu ormanlarının yemyeşil (II) dokusuyla bezenmiş İstiklal Yolu'nun (III) başlangıç noktası
olan İnebolu, tarihî evleriyle ünlü şirin bir ilçe. Aşı boyası (IV) ile renklendirilmiş ahşap evlerle dolu sokaklar, âdeta bir açık hava müzesine benziyor. Rotanın ikinci yerleşim durağı olan Küre ise bir madencilik merkezi. Bir zamanlar hayli işlek olan bu rota üzerinde bir çok (V) han bulunmaktaydı.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A | IV |
B | III |
C | II |
D | V |
E | I |
Soru 4 |
27. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Aylin sarı, kırmızı, turuncu ve mavi renkteki dört kutuya bu kutularla aynı renklere sahip dört bilyeyi kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde yerleştirmiştir. Daha sonra Mert, Aylin’in yerleştirdiği bilyelerin yerlerini yine kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde değiştirmiştir. Bu yer değişimi ile ilgili aşağıdaki bilgi veriliyor.
• Mert, kırmızı bilyenin bulunduğu kutuya mavi bilyeyi, turuncu bilyenin bulunduğu kutuya sarı bilyeyi, mavi bilyenin bulunduğu kutuya turuncu bilyeyi ve sarı bilyenin bulunduğu kutuya kırmızı bilyeyi koymuştur.
Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A | Mert turuncu kutuya sarı bilye koymuştur. |
B | Aylin kırmızı kutuya mavi bilye koymuştur. |
C | Mert sarı kutuya turuncu bilye koymuştur. |
D | Aylin mavi kutuya turuncu bilye koymuştur. |
E | Aylin sarı kutuya kırmızı bilye koymuştur. |
Soru 5 |
19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Türk edebiyatı tarihine bakıldığında bu edebiyatın; daha çok şiir merkezli, şiir ağırlıklı bir seyir izlediği görülmektedir. Gerek en eski zamanlardan kalan sözlü edebiyat ürünleri gerekse yazılı edebiyat ürünleri, şiir üzerine kurulmuş ve şiir üzerinden gelişmiştir. Öyle ki Türk toplumunda şiir; pek çok yazarın, edebiyat dünyasına adım attığı cümle kapısıdır. Dolayısıyla Türk edebiyatının şiir merkezli oluşu, Türk edebiyatında köklü bir şiir geleneğinin oluşmasında önemli bir rol oynar. Zaten genel olarak bakıldığında da şairler; yaşadıkları dönemin özelliklerine göre farklı poetik eğilimler, arayışlar peşine düşseler bile kendilerinden önceki edebî birikimi, geleneği göz ardı edemezler çünkü...
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A | sanatçının başından geçen olayları anlatması kadar doğal bir şey yoktur |
B | edebiyatın sürekli ileriye ve gelişime giden bir yolda olması gerekir |
C | bir edebî yapıtın taşıması gereken en önemli nitelik, anlatımındaki benzersizliktir |
D | dil, geleneği bünyesinde doğal olarak barındırır |
E | sanatın görevi insanlığın tüm sorunlarını dile getirmektir |
Soru 6 |
I. Modernizm sonrası varlığını sorgulayan bireylerin düşünce sistemi olan varoluşçuluk, Türk edebiyatında da yansımasını bulmuştur.
II. 1950 sonrası Türk edebiyatında roman ve öyküleriyle ön plana çıkan Oğuz Atay ve Yusuf Atılgan gibi yazarların eserlerinde de varoluşçuluğun önemli etkileri bulunmaktadır.
III. Varoluşçular, düşüncelerini felsefi sistemler hâlinde ortaya koymaktansa roman ve dram gibi edebî eserlerle okura sunmuşlardır.
IV. Varoluşçu felsefe, özellikle ortaya çıktığı andan itibaren edebî eserlerde kendine yer edinmiştir.
V. Şiir alanında II. Yenicilere ilham veren varoluşçuluk, aynı dönemlerde roman ve öykü yazanlar üzerinde de etkili olmuştur.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A | I |
B | IV |
C | II |
D | III |
E | V |
Soru 7 |
(I) Atın, tarıma geçişten önce evcilleştirildiğine ilişkin tezler de var. (II) Ancak atı ilk kimlerin hangi coğrafi bölgede evcilleştirdiği çok tartışmalı bir konu olmaya devam ediyor. (III) Batılı pek çok araştırmacı, atın ilk kez Hint-Avrupalılar veya İskitler tarafından evcilleştirildiğine dikkat çekmektedir. (IV) Ama Kafkaslarda, Orta Asya’da ele geçen arkeolojik ve zoolojik bulgular, atın bu bölgelerdeki tarihi hakkındaki bilgilerin sürekli değişmesine yol açmakta. (V)
Bir at kuşamının (gem) atın ağız yapısında ve dişlerinde bıraktığı izleri eksen alan araştırmalar, İÖ 4000 civarında Ukrayna steplerinde de atla insan ilişkisinin olduğuna işaret ediyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi yükleminin türüne göre ötekilerden farklıdır?
A | III |
B | V |
C | IV |
D | I |
E | II |
Soru 8 |
Dost muhabbetlerinin, evliliğe (I) ilk adımın (II) atıldığı kız isteme törenlerinin olmazsa olmazı, yorgunluğu atmanın en etkili (III) yoludur bol köpüklü Türk kahvesi. Tiryakisi için geleneksel (IV) motiflerle bezeli şık bir fincanda, lokum eşliğinde, yanında (V) bir bardak su ile ikram edilen kahve, damak zevkinin de çok ötesindedir.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi yapı bakımından ötekilerden farklıdır?
A | V |
B | III |
C | II |
D | IV |
E | I |
Soru 9 |
21. - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Felsefecilerin yani filozofların yazdıkları kitaplar, salt felsefi görüş ve düşünceleri açıklayan kitaplar olarak karşımıza çıkmaz. (II) Filozoflar kitaplarını oluştururken genellikle toplum üzerinde nasıl bir etki kuracağını ve bu etkiyi sağlamanın yollarını arar. (III) Okurların zihinlerine aktarmaya çalıştığı düşünceleri en uygun biçimde ve en etkili hangi sözcüklerle ifade edebileceğinin peşine düşer ve dilden ustaca faydalanmaya çalışır. (IV) Dolayısıyla filozofların bir şair ya da yazar yönleri bulunmaktadır. (V) Çünkü onlarda eserlerinin yaratım sürecinde şair ve yazarlar gibi sancılar çeker.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetme anlamı vardır?
A | III |
B | V |
C | IV |
D | I |
E | II |
Soru 10 |
XX. yüzyılın hemen başında Uygurlardan kalma metinlerin elde edilmesi, bilim dünyasında yeni bir heyecan yaratmıştı. Rus ve Alman heyetleri, Doğu Türkistan'a düzenledikleri araştırma gezilerinden sonra Türk dilinin eşsiz yaratılarını istekle ve zahmetle gün ışığına çıkardılar. Bu, bilim dünyası için büyük bir keşif olmasının yanı sıra gerçekten paha biçilemez bir başarıydı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A | İşaret zamiri |
B | Hem niteleme hem belirtme sıfatı almış ad |
C | Zarf-fiil |
D | Tamlananı ortak isim tamlaması |
E | Belirtisiz isim tamlaması |
Soru 11 |
25. - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Bir sanat eseri, şairin "öz”ünden kopuşuyla dış şartların dâhilinde bir ürün olarak sunulur. (II) Şair kendi eserine bir başka oluş olarak yaklaşır ve öyle bakar. (III) Bu süreçte sanatkâr, edimselliğinde hep bu yabancılığı hissedecek ve kendinden uzaklaşırken kendine de dönüşün yollarını arayacaktır. (IV) İşte Ergülen, bu içsel dönüşümünün bütün yansımalarını şiir metinlerinde okuyuculara aktarmıştır. (V) Devamlı kendini arayan ama bu arayışta hep ötekine müptela olan bir şair olarak görünür. (VI) Çoklukları durak eylemiş şair, çokluktaki her “benlikten, egoist meyillerden uzaklaşmak ister. (VII) Ayrıca her başkalığa kendisini de yerleştirmeye çalışır.
Bu parçada ele alınan asıl konu aşağıdakilerden hangisidir?
A | Ergülen'in, sanatsal alanda benimsediği temel yaklaşım |
B | Sanat yapıtının oluşum sürecini etkileyen faktörler |
C | Ergülen’in, Türk yazın tarihindeki yeri ve önemi |
D | Sanatkârların insanlara karşı yaklaşım ve tutumları |
E | Ergülen’in, yapıtlarını meydana getirirken benimsediği üslup özellikleri |
Soru 12 |
23. - 24. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Nâmık Kemal, Türk edebiyatının olduğu kadar Türk düşünce hayatının da öne çıkan adlarından biridir. (I) Onun sanat eserleri ve düşünceleri 19. yüzyılın ikinci yarısının ortalarından itibaren yeni yetişen kuşaklar üzerinde geniş etki yaratır. (II) Vatan ve hürriyet şairi olarak tanınan Namık Kemal, siyasi düşünceleri ve edebî eserlerinin yanı sıra coşkun yaratılışı ve mücadeleci karakteriyle de dikkatleri üzerine çeker. (III) Cumhuriyet yıllarına kadar yeni yetişen kuşaklar üzerinde sürekli ve derin etkisi olur. (IV) Bununla birlikte ona zaman zaman Türkçü, İslamcı ve Marksist çevrelerden kimi eleştirel bakışlar da getirilir. (V)
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine “Bu eleştirel bakışlardan biri de Nazım Hikmet’e aittir.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğünde bozulma olmaz?
A | I |
B | V |
C | IV |
D | II |
E | III |
Soru 13 |
(I) Renk, bir ışık frekansının belli oranda yoğunlaşması ile ortaya çıkmaktadır. (II) Düşük frekanstaki ışık dalgalan, kırmızı; yüksek frekanstaki ışık dalgaları ise mor renk olarak tanımlanmaktadır. (III) Renk, ışığın ayrılmaz bir parçasıdır. (IV) Çevremizdeki nesneleri ve canlıları birbirinden ayırt etmemizi sağlayan en önemli özellikleri renkleridir. (V) Renk, cisimlerin maddesel öğelerinden biri değil, ışığı yansıtmalarına göre aldıkları bir görünümdür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A | I. cümlede, eylemin gerçekleşme durumunu bildiren söz kullanılmıştır. |
B | IV. cümlede, tamlayanı düşmüş isim tamlamasına yer verilmiştir. |
C | V. cümlede, belgisiz zamir kullanılmıştır. |
D | II. cümlede, yapı bakımından birleşik fiile yer verilmiştir. |
E | III. cümlede, tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat girmiş isim tamlaması vardır. |
Soru 14 |
27. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Aylin sarı, kırmızı, turuncu ve mavi renkteki dört kutuya bu kutularla aynı renklere sahip dört bilyeyi kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde yerleştirmiştir. Daha sonra Mert, Aylin’in yerleştirdiği bilyelerin yerlerini yine kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde değiştirmiştir. Bu yer değişimi ile ilgili aşağıdaki bilgi veriliyor.
• Mert, kırmızı bilyenin bulunduğu kutuya mavi bilyeyi, turuncu bilyenin bulunduğu kutuya sarı bilyeyi, mavi bilyenin bulunduğu kutuya turuncu bilyeyi ve sarı bilyenin bulunduğu kutuya kırmızı bilyeyi koymuştur.
Mert, Aylin’in kırmızı kutuya koyduğu bilye ile turuncu kutuya koyduğu bilyeyi sırasıyla aşağıdakilerden hangi renkteki kutulara koymuştur?
A | Mavi - San |
B | Turuncu - Mavi |
C | Sarı - Kırmızı |
D | Sarı - Mavi |
E | Turuncu - Sarı |
Soru 15 |
Gittikçe şiirsizleştiğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum ama bunu kabul etmek istemeyenler var. Ne olup bittiğinin farkında değiliz. Herkes şiire kendine göre, kendi şuur seviyesine göre yaklaşıyor. Eskiden bazı şairlerin şiirlerini düşük seviyeli bulurduk. Şimdi onlardan daha çok ve alt seviyede şair var ortada. Şairanelikten uzaklaşmış, gerilimin sınırında, birbirine çarparak, elindeki telefonda kim varsa ona sabahtan akşama kadar küfrederek, sürekli bir şeyler açıklayarak dolaşan insanlar arasındayız. Bu kadar çok polisin olduğu, dolayısıyla çok fazla gerilimin olduğu bir toplumda şiirin bir tür antidepresan gibi kullanıldığının, şuursuzca tüketildiğinin farkında değiliz.
Bu parçada yazarın yakındığı asıl durum aşağıdakilerden hangisidir?
A | Sanatın asıl çizgisinden uzaklaşıp yolundan sapması |
B | Niteliksiz şair sayısının gitgide artması ve şiirlerin bilinçsizce tüketilmesi |
C | İnsanların toplum değerlerinden uzaklaşıp saygısızlaşmaya başlaması |
D | Okurların edebî ürünlere daha az değer göstermeye başlaması |
E | Yazın dünyasına siyaset sokulması ve yazınsal ürünlerin bu amaçla kullanılması |
Soru 16 |
Türk edebiyat tarihinde kalın çizgilerle imzası bulunan yazarlarımız arasında hem Refik Halit Karay’ın hem de Samiha Ayverdi’nin eserlerinden bazıları günümüz için ibret alınacak derslerle doludur. Türkçeyi en güzel şekliyle kullanan R. H. Karay’ın Osmanlı Imparatorluğu’nun son yıllarındaki gelişmelerini ironik bir dille satırlarına yansıttığı kitabı Üç Nesil Üç Hayat, günümüzün birçok olayının kökenlerini de ortaya koymaktadır. S. Ayverdi’nin Ne İdik Ne Olduk? başlığını taşıyan kitabında da çok önemli görüşler, tespitler ve teşhisler vardır. Bunları dikkatle okumamız hâlinde, söz konusu eserlerin günümüzdeki bazı hakikatlerle yüz yüze gelmemizi sağlaması mümkündür.
Bu parçada geçen “kalın çizgilerle imzası bulunmak” sözü ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A | Didaktik tarzda bir anlatımı tercih etmek |
B | Kendine özgü ve dikkat çekici etkiler bırakmak |
C | Eserlerinde anlaşılır ve yalın bir dil kullanmak |
D | Hemen her okur tarafından çok beğenilmek |
E | Okurları derinden etkileyen eserler vermek |
Soru 17 |
23. - 24. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Nâmık Kemal, Türk edebiyatının olduğu kadar Türk düşünce hayatının da öne çıkan adlarından biridir. (I) Onun sanat eserleri ve düşünceleri 19. yüzyılın ikinci yarısının ortalarından itibaren yeni yetişen kuşaklar üzerinde geniş etki yaratır. (II) Vatan ve hürriyet şairi olarak tanınan Namık Kemal, siyasi düşünceleri ve edebî eserlerinin yanı sıra coşkun yaratılışı ve mücadeleci karakteriyle de dikkatleri üzerine çeker. (III) Cumhuriyet yıllarına kadar yeni yetişen kuşaklar üzerinde sürekli ve derin etkisi olur. (IV) Bununla birlikte ona zaman zaman Türkçü, İslamcı ve Marksist çevrelerden kimi eleştirel bakışlar da getirilir. (V)
Bu parçada Namık Kemal'in;
I. üslup,
II. kişilik,
III. etkilendiği akım
özelliklerinden hangilerine değinilmiştir?
A | Yalnız II |
B | I ve III |
C | Yalnız I |
D | Yalnız III |
E | II ve III |
Soru 18 |
27. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Aylin sarı, kırmızı, turuncu ve mavi renkteki dört kutuya bu kutularla aynı renklere sahip dört bilyeyi kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde yerleştirmiştir. Daha sonra Mert, Aylin’in yerleştirdiği bilyelerin yerlerini yine kutularla bilyelerin renkleri farklı olacak şekilde değiştirmiştir. Bu yer değişimi ile ilgili aşağıdaki bilgi veriliyor.
• Mert, kırmızı bilyenin bulunduğu kutuya mavi bilyeyi, turuncu bilyenin bulunduğu kutuya sarı bilyeyi, mavi bilyenin bulunduğu kutuya turuncu bilyeyi ve sarı bilyenin bulunduğu kutuya kırmızı bilyeyi koymuştur.
Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A | Mert, sarı kutudaki bilyeyi kırmızı kutuya koymuştur. |
B | Mert, turuncu kutudaki bilyeyi kırmızı kutuya koymuştur. |
C | Mert, sarı ile mavi kutudaki bilyeleri karşılıklı yer değiştirmiştir. |
D | Mert, herhangi iki kutudaki bilyeyi karşılıklı olarak yer değiştirmemiştir. |
E | Mert, kırmızı kutudaki bilyeyi mavi kutuya koymuştur. |
Soru 19 |
(I) Peyami Safa, Servetifünun Dönemi şairlerinden İsmail Safa’nın oğludur. (II) Hayatı yoksulluklar içinde geçen Safa, doğru dürüst eğitim alamamasına rağmen kendini yetiştirmiştir. (III) Romanlarında olayları olduğu gibi aktarmaya değil, psikolojik ve ruhsal çözümlemeleri derinlemesine betimlemeyi tercih etmiştir. (IV) Hayatını kalemiyle kazanan sanatçı, psikolojik roman türünde edebiyatımızın en başarılı örneklerini vermiştir. (V) Yapıtlarında Doğu ile Batı’yı sentezlemeye çalışan sanatçı, polisiye roman türünde de çeşitli kitaplar kaleme almıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi sanatçının biçemine yönelik değerlendirme içermektedir?
A | V |
B | I |
C | IV |
D | II |
E | III |
Soru 20 |
(I) Bugün edebiyat dendiğinde roman, yazar dendiğinde de romancı anlaşılıyor. (II) Ancak bu durum, diğer türlerin varlığını ortadan kaldırmaz. (III) Edebî türler, onları güçlü bir sesle temsil eden ustaların varlığıyla ve bunları kullanmadaki ısrarlarıyla akıllarda yer etmiştir. (IV) Şiir, öykü, deneme, gezi, anı ve biyografi hâlâ yaşıyor. (V) Bu türdeki eserler de yazılıyor ve az sayıdaki iyi okur, bunları bilinçli bir şekilde takip ediyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A | I |
B | III |
C | V |
D | IV |
E | II |
Soru 21 |
I. yardımıyla birbirleriyle iletişim kurar
II. anlamayı öğrenebilir ama insan dilini hayvan
III. hayvanlar da gerek ses gerek hareketler
IV. dillerinden ayıran iki temel fark bulunur
V. ve bazıları birkaç cümle de olsa insan dilini
Yukarıdaki numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur?
A | III |
B | II |
C | I |
D | V |
E | IV |
Soru 22 |
(I) Farklı anlamlar ve farklı anlama biçimleri, tarihsel süreç içinde kültür değişiminden ayrı düşünülemez. (II) İnsanda anlam birliğine karşı bir arzu ve eğilim varsa da bu ancak maddi ve pratik yaşam için söz konusu edilebilir. (III) Bu bağlamda çeşitli çoklukta yorumlar nasıl nesnel ortaklıklar alanında istenmeyen bir durumsa soyut yaşantılar alanında da tek anlamlılık arzu edilen sonuç değildir. (IV) Sanat ve felsefe; düşünce çoğalmaya, çeşitlenmeye müsait bir alan içinde var olmasaydı asla gelişemezdi. (V) Sanat ve felsefenin temelinde hayat yer aldığından bu alanlara ait ürünlerde hayatın farklı
biçimlerde yorumlanması ile karşılaşılabilir. (VI) Çünkü sanatçı ve felsefecilere göre tek anlamlılık, varlığın hakikatine ve hayatın akışla süren düzenine aykırıdır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?
A | VI |
B | II |
C | III |
D | V |
E | IV |
Soru 23 |
25. - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Bir sanat eseri, şairin "öz”ünden kopuşuyla dış şartların dâhilinde bir ürün olarak sunulur. (II) Şair kendi eserine bir başka oluş olarak yaklaşır ve öyle bakar. (III) Bu süreçte sanatkâr, edimselliğinde hep bu yabancılığı hissedecek ve kendinden uzaklaşırken kendine de dönüşün yollarını arayacaktır. (IV) İşte Ergülen, bu içsel dönüşümünün bütün yansımalarını şiir metinlerinde okuyuculara aktarmıştır. (V) Devamlı kendini arayan ama bu arayışta hep ötekine müptela olan bir şair olarak görünür. (VI) Çoklukları durak eylemiş şair, çokluktaki her “benlikten, egoist meyillerden uzaklaşmak ister. (VII) Ayrıca her başkalığa kendisini de yerleştirmeye çalışır.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A | Betimleme |
B | Tanık gösterme |
C | Karşılaştırma |
D | Öyküleme |
E | Tartışma |
Soru 24 |
I. Bazı araştırmacılar bu konuda yaptıkları çalışmalarda, kaygının dil öğrenmede çok etkili olduğunu ortaya çıkarmışlardır.
II. Fiziksel, duygusal ve zihinsel belirtiler biçiminde kendini belli eden bu durum, psikoloji alanında sıkça tartışılan kavramlardan biri olarak dikkat çekmektedir.
III. Kaygı kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı bedensel, duygusal ve zihinsel değişimleri kapsayan bir uyarılmışlık durumudur.
IV. Onlara göre, kendine güvenen öğrencilerin yabancı dil kaygıları yoktur.
V. Bu öğrencilerin kaygıları varsa da bu durum öğrenmelerine engel olmayacak bir seviyededir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
A | II ve V |
B | IV ve V |
C | I ve III |
D | I ve II |
E | III ve IV |
Soru 25 |
Su, hiç kuşku yok ki insanın en önemli hayat kaynağı... (I) Bu nedenle yerleşimler hep su kaynaklarının kıyısına kurulmuş . (II) ilk çağlardan bu yana yaşamsal öneme sahip su yolları, sarnıçlar, kemerler yapılmaya ve kullanılmaya başlamış . (III) Günümüzde Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi Kilikya bölgesinde de görkemli su kemerlerine rastlanılıyor . (IV) Antik su yollarından biri de Mersin'in Erdemli ilçesi yakınlarında . (V) Limonlu Vadisi’nde akan Limonlu Deresinden başlayarak Kızkalesi’ne uzanan 15 kilometrelik muhteşem bir sistem yapılmış.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisinin kullanımı yanlıştır?
A | IV |
B | V |
C | III |
D | I |
E | II |
Soru 26 |
(I) Kolay işlenebilir yapısıyla tarih öncesi devirlerden beri kullanılan bakır, eskiden olduğu gibi mutfaklarımızın baş tacı olarak varlığını sürdürmese de bugün hayatımızdan bütünüyle çıkmış değil. (II) Bundan otuz kırk yıl öncesine baktığımızda mutfaklar Anadolu’dan gelen bakırlarla donanırdı. (III) Evlenecek genç kızların, yeni gelinlerin çeyizleri bakırdan yapılan yemek kazanları, tavalar, siniler, lengerler, sahanlar, teştler, güğüm ve cezvelerle dolu olurdu. (IV) Çelik ve porselen takımlar henüz hayatımıza girmemişken yüzlerce çekiç darbesiyle ustasının elinde metal levhadan bir eşyaya dönüşerek yeni bir kimlik kazanır, sahibinin evinde yerini alırdı. (V) Her usta bakırı ayrı formatta işler, ona ayrı bir değer katarak üzerine âdeta kendi mührünü basardı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A | V.de, bakırın işlenişinde özgünlüğe başvurulduğu açıklanmıştır. |
B | ll.de, yakın zamana kadar bakır eşyaların evlerde kullanıldığı bir alan belirtilmiştir. |
C | lll.de, insanların bir dönem bakır eşyalar olmadan evlenmedikleri ifade edilmiştir. |
D | l.de, bakırdan yapılan eşyaların insan yaşamında eski yerini yitirdiği ifade edilmiştir. |
E | IV.de, bakırdan yapılan eşyaların yerini alanların ham maddesi sezdirilmeye çalışılmıştır. |
Soru 27 |
Bu gökler, (I) çatıya uzanan erik ağacı... Yaz günü, (II)
üşümüştün. Pencereden gelen kuş sesleri
giderek (III) göğe dağılıyor, bir süre sonra hortumun
usul şırıltısından (IV) başka hiçbir şey (V) duyulmuyordu.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi niteleyicisi ile birlikte verilmiştir?
A | III |
B | IV |
C | II |
D | I |
E | V |
Soru 28 |
Saçlarını tarayıp bağlamış olan kızın yanından hızlı adımlarla geçti. Basamakları üçer beşer atladı. Caddeye çıktığında karşısında uçsuz bucaksız denizi gördü. Çocukların boşlukta gökkuşağı gibi çevirdikleri renkli iplerin altından geçiyordu seke seke. Bir tablonun içinde olduğunu düşündü bir anda. Uzak Doğu resimlerini andırıyordu cadde. Cehaletini hatırladı ve yorum yapmaktan vazgeçti. Gidip bir palmiye ağacının altına, bir örme sandalyeye kuruldu. Bir martı geldi, karşısına kuruldu. Geceleyin boşluğa bir türlü çizemediği resim tam karşısındaydı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A | İzlenimse! anlatıma başvurulmuştur. |
B | İkilemelerle anlatıma zenginlik katılmıştır. |
C | Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir. |
D | Kahraman bakış açısından faydalanılmıştır. |
E | Benzetmelerden yararlanılmıştır. |
Soru 29 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?
A | Bu akşamki müsabaka yoğun kar nedeniyle ileri bir tarihe ertelenecekmiş. |
B | Sınıfta aynı sıralarda oturduğu birçok arkadaşı yaşça büyüktü kendisinden. |
C | Sanatçı çoğu zaman çocukluk günlerine dönmenin hayaliyle tutuşuyormuş. |
D | Nasrettin Hoca çeşitli fıkralarda okurun karşısına bir çok farklı rolde çıkıyordu. |
E | Osmanlı, zaman zaman düşmanın büyük gemilerine karşı önlemler almaya çalışmıştı. |
Soru 30 |
19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Türk edebiyatı tarihine bakıldığında bu edebiyatın; daha çok şiir merkezli, şiir ağırlıklı bir seyir izlediği görülmektedir. Gerek en eski zamanlardan kalan sözlü edebiyat ürünleri gerekse yazılı edebiyat ürünleri, şiir üzerine kurulmuş ve şiir üzerinden gelişmiştir. Öyle ki Türk toplumunda şiir; pek çok yazarın, edebiyat dünyasına adım attığı cümle kapısıdır. Dolayısıyla Türk edebiyatının şiir merkezli oluşu, Türk edebiyatında köklü bir şiir geleneğinin oluşmasında önemli bir rol oynar. Zaten genel olarak bakıldığında da şairler; yaşadıkları dönemin özelliklerine göre farklı poetik eğilimler, arayışlar peşine düşseler bile kendilerinden önceki edebî birikimi, geleneği göz ardı edemezler çünkü...
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A | Şiirin edebî tür olarak oluşumu ve gelişimi hakkında neler söylemek istersiniz? |
B | Şairleri toplum içinde nereye konumlandırmak gerekir? |
C | Şiir yazmaya başlama konusunda gençlere tavsiyeleriniz neler olur? |
D | Türk yazınında şiirin yeri ve önemi hakkında neler aktarmak istersiniz? |
E | Şiir türü ile diğer edebî türler arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır? |
Ayrıca haftalık ve aylık en iyiler tablomuzda da yer bulabilirsiniz. Kayıt Ol Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
Önceki Soru← |
Liste |
Sonraki Soru→ |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Son |
KPSS Türkçe Deneme Sınavı 3 online testimizde KPSS Türkçe bilgilerinizi pekiştireceğiniz, kendinizi deneyebileceğiniz yeni müfredat soruları ve cevapları yer almaktadır. KPSS Türkçe test çöz ve sınav sonunda doğrularını ve yanlışlarını analiz et.
- Kategori KPSS Türkçe
- Soru / Süre 30 Soru / 60 Dakika
- Zorluk Derecesi
- Eklenme Tarihi 4 Ekim 2021
Bir cevap yazın